Hun devleti dağıldıktan, Toba, Avar ve Sabarlar tarih sahnesinden çekildikten sonra Türk sözü ilk defa baskınca VI. yüzyılda meydana çıkmıştır.
Türk sözü, Uygurca eski metinlerde kuvvet anlamında, cins isimi olarak da geçmektedir.
Eski Türk oymak ve kişi adları arasında bu anlama gelen pek çok söz bulunur. Meselâ: Berk, Küç, Erdim vb. gibi Türk adlarının da önce bir oymak adı olduğu anlaşılmaktadır. Sonradan bu isim daha büyük ethnik teşekküle ad olmuştur.
Türk devletinin Khingan dağlarından Azak denizine kadar süratle yayılışını da hatırlarsak bu manâ değişikliğinin kısa zamanda meydana geldiğine hükmedebiliriz.
Kuban ırmağı boyunca yaşayan Macarları VI. yüzyılın sonunda Ermeni Khoreneli Moses (adı geçen devlete bağlı olmaları dolayısiyle), Türk olarak adlandırmaktadır.
XI. yüzyıla kadar batı kaynakları Macarları, bugünkü yurtlarını işgal ettikten sonra da, umumî olarak Türk diye tanınmışlardır.
László Rásonyi, “Tarihte Türklük” eserine göre dünyanın ilk matbaasını kuran ve dünyanın ilk kitabını basan da Uygurlarmış.